25 Kasım 2010 Perşembe

ELİ KULAĞINDA!


bir haftadır terör beklentisiyle yatıyor, terör beklentisiyle kalkıyor, terör beklentisi yiyor ve içiyoruz. cdu'lu ("hristiyan demokrat birlik") almanya içişleri bakanı thomas de mazière "kasım sonlarında almanya'da büyük bir terör eylemi yapılacağına dair elimizde somut kanıtlar var" dedi ve ekledi: "endişelenmek için nedenimiz var, ama histeriye kapılmanın gereği yok."

o günden bu yana tren istasyonlarında, resmi binaların girişlerinde vs. makinalı tüfekleriyle sokakta görmeye alışkın olmadığımız polis birlikleri nöbet tutuyor. televizyonlarda, gazetelerde, café, meyhane muhabbetlerinde terörden bahsediliyor. arkadaş arasında yapılan şakaların bile harcı terör. de mazière "histeriye kapılmanın gereği yok" demişti, ama bu sözleri söylemek için ağzını açtığında bir histeriyi tetikleyeceğini kendisi de biliyordu kuşkusuz, ki bence ağır silahlarını göstere göstere - olur olmadık her yerde - nöbet tutan polis de insanların güvenliğini sağlamaktan çok güvensizliklerini, "terör tehlikesi"nin her zaman ve her yerde olduğunu anımsatmaya yarıyor.

zaten "eli kulağında, ha geldi, ha gelecek" derken, şişenin içinden cin çıktı: eyalet içişleri bakanları ve almanya içişleri bakanı de mazière, hamburg'da ağırlıklı gündemini güvenlik önlemlerinin arttırılmasının, dolayısıyla devletin insanların özel yaşamına burnunu sokmasından ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına, hatta ordunun almanya sınırları içinde görevlendirilmesine kadar çeşitli "güvenlik önlemleri"yle vatandaşların haklarının kısıtlanmasının oluşturduğu bir toplantı düzenledi.

internette "truva atı"yla takip etme, telefonda dinleme, sokakta kameralarla izleme, mektupların açılması vs. aracılığıyla insanların özel yaşamlarını çevreleyen duvarları şeffaflaştırılması konusu almanya'da uzun süredir gündemde. ancak bu tip girişimlere karşı ciddi de bir muhalefet var. her şehirde devletin 1984'leşmesine karşı aktif çalışan inisiyatifler var, her yıl almanya çapında yürüyüşler düzenleniyor. istedikleri gibi at oynatamayan "röntgenci"lerin en sevdiği yöntemse terör korkusunu sürekli canlı tutmak. eğer bir gün insanları canlarıyla özgürlükleri arasında bir seçim yapmak zorunda olduklarına tamamen inandırmayı başarabilirlerse, o zaman georg orwell yalnızca big brother'ın doğum tarihi konusunda yanılmış olacak.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...