17 Mart 2010 Çarşamba

OTOBUR

cannabis dünyada en yaygın olarak kullanılan yasadışı uyuşturucu. uyuşturucu konusunda yasadışı uyuşturucular-yasal uyuşturucular ayrımı, madde bağımlılığının sosyal sonuçları haricinde hiçbir şey söylemediğinden, cannabis hakkında bir şeyler karalamaya karar verdim.


insanların cannabis hakkında bildikleri(ni sandıkları) genel olarak ikiye ayrılıyor. birincisi, anne-babaların çocuklarına, hepimizin "baba"sı olan türkiye cumhuriyeti devleti'nin topluma anlattığı versiyon: yasadışı bir uyuşturucudur, bağımlılık yapar, bir kere başlayan bir daha kendini "uyuşturucu batağı"ndan kurtaramaz, bugün esrar içen yarın kesmeyince eroine başlar. ikinci versiyonsa cannabis kullanıcılarının altkültür bilgi dağarcığının yaydığı şehir efsaneleri: kesinlikle bağımlılık yapmaz, stres atmak, rahatlamak için birebirdir, hatta kullanmak kullanmamaktan daha sağlıklıdır. iki versiyon da, gerçekle ufak tefek kesişme noktaları olsa da, çoğunlukla yanlış içerikleri topluma yaymak dışında bir işlevi yok.

cannabis, öncelikle yasal uyuşturucu-yasadışı uyuşturucu ayrımının kurbanı oluyor. ya da daha doğru ifadesiyle yasal uyuşturucular, yalnızca yasaların kullanılmalarını serbest bırakması sayesinde eleştiriden yırtıyorlar. yukarıda da belirttiğim gibi esrar dünyada en yaygın kullanılan yasadışı uyuşturucu, ancak aynı istatistiklere yasadışı olma şartını kaldırarak baktığımızda dördüncü sıraya düşüyor. ilk üç sırada yasal olan alkol, tütün ve ilaçlar var. benim de bağımlısı olduğum - dünyanın en saçma uyuşturucusu olan - tütünü bir kenara bırakıp, alkolle devam ediyorum. ağır bir (fiziksel) bağımlılığa yol açması, beyinde yol açtığı hasarların geri dönüşü olmayan nadir uyuşturuculardan olması işin maddenin kendisine özgü, tıbbi yanı. (cannabis'in beyine hasar verdiğine dair şimdilik herhangi bir kanıt bulunamadı.) işin bir de toplumsal boyutu var tabii: alkol esrara oranla çok daha yaygın ve kullanımı - neredeyse - herkesin gözünde meşru. islamcı bir çevrede falan büyümedikçe bir insanın bir oturuşta şişelerce içmenin övgüsünden azade yetişmesinin olanağı yok gibi.

cannabis, fiziksel açıdan bağımlılık yapmazken, psikolojik bağımlılığı orta düzeyde, bu açıdan alkol ya da tütünle kıyaslanabilir. ancak burada fiziksel bağımlılığın öneminin genel olarak abartıldığını söylemekte fayda var, zira fiziksel bağımlılık düzeyi çok yüksek olan eroinin bırakılmasının zorluğu dahi, kısa bir yoksunluk sürecinin ardından atlatılan fiziksel bağımlılıktan değil, psikolojik bağımlılıktan kaynaklanıyor. sanırım sigara tiryakisi olup da bırakmayı deneyenleriniz, beden temizlendikten sonra yine de sigaraya geri dönmeleri üstünden psikolojinin bağımlılıkta oynadığı rolü kavrayabilirler.

uyuşturucu yasağını bir kere delmiş olmanın verdiği rahatlama ve diğer uyuşturuculara ulaşılabilecek kaynaklara (torbacı vs.) yakınlık haricinde cannabis tüketiminin eroine başlamayı kolaylaştırdığına dair hiçbir delil yok, ki zaten genel olarak düşünülen bundan da öte "esrarkeş"lerin kaçınılmaz olarak eninde sonunda eroine başlayacakları. bu konuda kullanılan argüman, genel olarak eroin bağımlılarının cannabis kullanmış (ya da kullanıyor) olmaları. bu durumda tabii bütün eroin bağımlıları alkol kullandığından, alkolün eroine başlattığı da iddia edilebilirdi. aynı cümleyi kıyma, armut ya da karabiberle kurmayı da deneyebilirsiniz tabii. söz konusu tezin doğrulanabilmesi için cannabis bağımlılarının hepsinin zamanla eroine başlaması gerekirdi, tersi tek başına fazla bir şey ifade etmiyor.

ancak cannabisin yaygın olarak kullanıldığı çevrelerde sıkça anlatılan hikayeler de gerçekten uzak. bir insan pekala cannabis kullanımı dolayısıyla günlük hayatını düzenleyememeye başlayabilir. bunun yanında düzenli kullanımın kronik depresyonların ve şizofreninin ortaya çıkma ihtimalini arttırdığı kanıtlandı ve cannabis'in dumanı tütününkinden daha kanserojen olduğu biliniyor.

sonuçta cannabis kesinlikle alkolden daha kötü bir madde değil, ancak düzenli kullanmanız durumunda başınızın yasalarla derde girme ihtimali daha yüksek tabii. yasadışı-yasal ayrımının bir kenara bırakılarak, ikisinin de uyuşturucu olarak değerlendirilmesi gerekiyor. bu durumda tütün de hesaba katılınca, türkiye'de ya da dünyada uyuşturucu kullanan insanların büyük bir çoğunluk oluşturduğunu söyleyebiliriz, ki bu da yeni bir durum değil, insanlık varolmaya başladığından bu yana şu ya da bu şekilde uyuşturucu kullanıyor. önemli olan kullanılan maddenin kendisinden çok insanların o maddeyle ve bağımlılıkla kurdukları ilişki.

uyuşturucu bağımlılarıyla çalıştığım sürede (torbacılık yapmıyorum, bir danışma-yardım merkezinde çalışıyorum.) yılda bir kere eroin kullananlardan, uyuşturucuyu bıraktıktan sonra kumar bağımlısı olanlara kadar binbir çeşit insan gördüm. hatta "yeni dünya"daki yerli halkların özel günlerde içtiği tütünden geberene kadar içtiğimiz bir bağımlılık maddesi yaratmayı başardık. ne yasal uyuşturucuları kullanıp kendini yasadışı uyuşturucuları kullananlardan daha iyi bir durumda zannetmenin bir anlamı var, ne de her tür uyuşturucuyu lanetlemenin. yılda bir kere alınan eroin her gün devrilene kadar içilen rakıdan daha iyidir, akşam yemeğinden sonra türk kahvesinin (dikkat kahve de bağımlılık yapar!) yanında içilen sigaradan da kimseye bir şeycikler olmaz. mesele bağımlı değil, özgür olmakta!

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...