21 Temmuz 2010 Çarşamba

BEN SENİ UNUTMAYACAĞIM


sevgili carlo,

sana bir hikaye anlatmak istiyorum. senin öldüğün günün hikayesini. biliyorum, bu hikayeyi asla okuyamayacaksın, sen öldün...

sen 23 yaşındaydın, bense 21. seni ilk gördüğüm an aklımdan bir türlü çıkmıyor. şişli'de bir oturma odası, televizyonun karşısındayım. ilk ölüm haberin geliyor, sonra görüntüler...

eylemcilerin arasına dalan bir carabinieri jipi, taşlar uçuyor. jipten dışarı atılan yangın söndürücü. eğiliyorsun, yangın söndürücüyü yerden alıyorsun. yıllar sonra omzuna omzu deyen diğer bir eylemciden duyacağım bir carabiniere'nin çoktan silahını çekip sana doğrultmuş olduğunu. iki elinle başının üstüne kaldırıyorsun yangın söndürücüyü - tıpkı benim yapacağım gibi. ve iki el silah sesi duyulmuş olmalı, ben orada değildim, duymadım... o iki el silah sesini bunca yıl sonra bile her duyduğumda içim yanıyor...

ayağa kalkıp küfür ediyorum katillerine, küçük oturma odasını arşınlıyorum. bir şey yapmalıyım. seni vuranlar beni de vurabilirdi, çünkü aynı yangın söndürücüyü eğilip ben de alırdım yerden... ve seni vuranların yüzü başka, üniforması, milliyeti, dini başka, ama içi aynı olanları beni hala vurabilir. intikam istiyorum. italya'ya gidecek ne param var, ne vizem, ne de asker kaçağı olduğum için sınırı yasal yollardan geçme olanağım... duruyorum, yemin ediyorum o an elimde bir silah olsa öldürürdüm katilini, katillerini. durdukça öfkem o kadar artıyor ki, intikam düşüncesi anlamsızlaşıyor. öldürdüler seni, bir daha hiç kalkamayacaksın yerden. ben 21 yaşımdayım ve sen 23, ama sen hiç 24 olmayacaksın.

...

...ve bugün...

30 yaşındayım, sense hala 23, ama ben seni düşününce yine 21 yaşında oluyorum. öfkem o kadar büyük ki, her intikam anlamsız...

dokuz yıl önce bugün sen öldün. seni öldürdüler. kafana sıkılan bir kurşunla. ben bugün seni düşünmeye başladığımdan beri içiyorum. benim için bütün 20 temmuzların yılı aynı - 2001, ve her yer cenova benim için bugün. artık sarhoşum. ve ben dedem öldüğünde ağlamadım, ama bu yazıyı yazarken ağlıyorum...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

öfken büyükse birşeyler yapmalı. aynı adamlar burda da var kendin diyorsun. odamızı çok arşınladık, artık kafamızı dışarı uzatmanın zamanı geçiyor bence. birşeyler yapacaksak başlayalım. ben kısa zamanda başlıyorum. sesim duyulursa tekrar yazarım.

outlaw dedi ki...

dünyada hoşnut olmadığımız şeyler yalnızca şikayet etmekle değişmeyecek tabii, birşeyler yapmalı. ama ne yapmalı?

tek tek domuzlarla uğraşmayalım demiyorum, zira seçme şansımız yok birileri bizimle uğraştığı sürece. ama domuzluk o kadar büyük ki, tek tek domuzların hakkından gelerek bitilecek gibi değil...

bir de dört bacaklı (ve bence şirin) hayvanlar olan domuzlardan özür dilerim böyle bir hakarete alet oldukları için, dilin cilvesinin kurbanı oluyorlar biraz.

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...