27 Mart 2012 Salı

A.C.A.B. - BİR LİMON, BİR TAŞ, BİR DE MASKE





şampiyonlar ligi'ni kazanan fenerbahçe kadın voleybol takımının türkiye'ye dönüşünde yapılan kutlamaya polisin saldırarak 12 yaşında bir kızın kolunu kırmasının ardından birçok insan soruyor: "beni polisten kim koruyacak?"

canan kaya bu soruya twitter çok güzel bir yanıt verdi: "bir limon, bir taş, bir de maske."


ancak bu yanıtı "bir de omzuna değecek bir omuz"la tamamlamalıyız. malum, polisin elinde binbir çeşit silah, arkasında yasalar varken, normal insanların kendini savunmasının, polise hak ettiği cevabı vermesinin tek yolu bir araya gelerek dayanışmak.

kısacası fenerbahçe taraftarı dayağını yiyip evine dönmek istemiyorsa, aşağıdaki görüntüleri izlediğinde "polis, teröristlerin amına koymuş"tan başka şeyler düşünmek zorunda.





karmakarışık bir gezegende yaşıyoruz; milyonlarca, milyarlarca insan dünyayı anlamak ve anladığı kadarını anlatmak için yırtınıyor. ama bazı gerçekler var ki son derece basit: ya her birimiz bir diğerinin başına gelenlere kıs kıs gülerken, ayrı ayrı kendimizi ezdiririz ya da beraberce kendimizi savunur ve kazanırız.

BİLDİRME İKTİDARI



on küsür yıl önce orwell mı haklı çıkıyor yoksa huxley mi minvalinde bir yazı yazmıştım. o zamanlar burroughs'la tanışmamıştım tabii. alıntı, 1964 yılında - gösteri toplumu'nun basılmasından üç, google'ın devreye girmesinden 23 yıl önce - yazılan nova express'ten.






"düşman stratejisindeki hata şimdi gayet açık — makina
stratejisidir bu ve makina yeniden yönlendirilebilir — yumuşak daktilo’da
yazılmış bağlantıları bulunan makina sadece sizin direktiflerinizi
tekrarlar çünkü hiçbir şey yaratamaz — operasyon çok tekniktir — bir fotomontaja
bakın — bir ifadeyi esnek resim diliyle verir — fotomontajla
verilen bir ifadeye x diyelim — x’in çeşitli yönlerini tanımlamak için x
sözlerini x renklerini x kokularını x imajlarını vesaire kullanabiliriz —
şimdi biz x’i hesap makinasına yüklüyoruz ve x ilgili renkleri, çakışmaları,
duygu yüklü imajları vesaire tarıyor biz birtakım öğeleri çıkararak
yahut ekleyerek ve makinaya yoğunlaştırmak istediğimiz faktörleri yeniden
yükleyerek x’i seyreltebilir ya da yoğunlaştırabiliriz — bir teknisyen
çağrışım kalıplarıyla düşünmeyi ve yazmayı öğrenir ki daha sonra
bunlar çağrışım ve çakışma yasalarına göre değiştirilebilir — çağrışım ve
koşullandırmanın temel yasasını amerika’daki öğrenciler bile bilir: bir
nesne, duygu, koku, söz, imajla çakışan her nesne, duygu, koku, söz
yahut imaj onunla çağrışım yapacaktır — bizim teknisyenlerimiz gazete
ve dergileri söylenen içerikten ziyade çakışma ifadeleriyle okumayı öğrenir —
biz bu ifadeleri çakışma formülleri şeklinde dile getiriyoruz —
bu formüller elbette dünya halklarını kontrol altında tutar — evet
insanların bugünden sonra bin yıl süresince neler düşüneceğini göreceğini
hissedeceğini ve duyacağını tahmin etmek oldukça kolaydır bu dönemde
kullanılacak çakışma formüllerini yazmışsanız eğer — ama
teknik ayrıntılar sizin anlayacağınız ve makinalar — bunların hepsinin
temel kusurları vardır ve hep elden geçirilmeleri, kontrol edilmeleri, değiştirilmeleri
gerekir hesap makinalarının tüm kalıpları her dakika silinir
ve bağlantısı kesilir — hızlı beyin dalgalarımız ve uzun hesaplar — ve izninizle ben yavaş yavaş sokulan rakiplerimin eleştirilerini yanıtlama fırsatını
kullanayım — benim acı ve zevk eşiklerini belirleyen araştırmalara
katıldığım ya da bunları teşvik ettiğim doğru değildir — bu gezegeni kontrol
altında tutan acı ve zevk çağrışımı formüllerini geliştirmek için bu
deneylerin özet halindeki raporlarını kullandım — etkisiz hale getirilmiş
bir beyine sunulan materyalden yola çıkarak çalışan bir fizikçiden daha
fazla bir sorumluluk kabul etmiyorum — ben insan sinir sisteminin bir
fiziğini kurdum ya da daha doğrusunu söylersek insan sinir sistemi benim
kurduğum fiziği belirliyor — elbette ben tümüyle farklı prensipler üzerine
çalışan başka bir sistem kurabilirim — acı kantitatif bir faktördür — zevk
de — aklanma davalarından ve toplama kamplarından alınmış materyaller
ve cesaretin sınırlarını belirleyen nagazaki ve hiroşima raporları vardı
bende — en kesin verilerimiz amerika’daki drog bağımlılarının işlemden
geçirildiği lexington, kentucky’den geldi — eroin yoksunluğunun bağımlıda
yarattığı acı kontrol koşullarında test edilmeye mükemmel elverişlidir —
acı, bağımlığın derecesine ve yoksunluk aşamasına göre
kantitatiftir ve hücre-saran ajanlar tarafından kantitatif bir şekilde hafifletilir —
acı ve zevk limitleri belirlenmişse ve çakışma formülleri oluşturulmuşsa
bin yıl süresince ya da formüller işlerliğini koruduğu sürece
insanların neler düşüneceğini tahmin etmek oldukça kolaydır — izin verilirse
başka yedek formüller de yapabilirim — hiç kimse kalitatif bir matematik
kurmak için pek kafa yormamış — benim formüllerim bunun
icabına baktı — şimdi burada bir hesap makinası var — elbette kalitatif
verileri işleyebilir — renk mesela — makineye mavi bir fotoğraf yüklerim
mavi bölüm’e geçer ve yüz ya da bin tane mavi fotoğraf hışır hışır çıkarken
makine mavi bir ozon kokan blues melodiler çalar tüm şairlerin
mavi sözleri yazı şeridinin üzerinden akarak dışarı çıkar — ya da bin
tane roman yüklerim ve son sayfaları tararım — bu bir niteliktir öyle değil
mi? bitti mi?”

23 Mart 2012 Cuma

ÖZGÜRLÜK HALLERİ


abd'nin arizona eyaletindeki yeni bir yasa, patronlara doğum kontrol hapı kullandıkları gerekçesiyle kadın çalışanlarını işten çıkarma hakkına kavuşmalarıyla sonuçlanabilecek. kadınların işten atılmaktan kurtulmasının tek yoluysa, doğum kontrol hapını "cinsel olmayan nedenlerden" aldıklarını kanıtlamaları. soğuk savaş boyunca, kalbini oluşturduğu batı bloğuna "özgür dünya" adını takan abd'nin özgürlük anlayışı (ki abd'nin "özgürlüğün anavatanı" olduğu düşüncesi, ne soğuk savaş'la birlikte doğdu, ne de savaşın bitimiyle ortadan kalktı), patronların kadın çalışanlarını işten atabilme "özgürlüğü". muktedirin hiçbir engelle karşılaşmadan ezme "özgürlüğü" özgürlükse; "özgür dünya"nın bayrağını taşımak, gerçekten de en çok abd'ye yakışıyor.

yasa tasarısını eyalet meclisine taşıyan (cumhuriyetçi) debbie lesko'nun "abd'de yaşadığımıza inanıyorum. burası, sovyetler birliği değil. yani hükümet, kuruluşlara ve küçük işletme sahiplerine ahlaki inançlarına aykırı bir şey yapmalarını emretmemeli," sözleriyle "özgürlüğü" savunduğunu da not düşmeli.

15 Mart 2012 Perşembe

AYUB ASALİYA & SUSAN RICE



geçtiğimiz hafta aralarında 12 yaşındaki ayub asaliya'nın da bulunduğu en az 18 insan, israil'in gazze'ye yönelik hava saldırısı sonucunda hayatlarını kaybederken, gazze'den israil'e yüzden fazla roketle cevap verildi. sınırın israil tarafında ölen olmadı.

abd'nin birleşmiş milletler büyük elçisi susan rice'ın twitter'dan yayımladığı mesaj şöyleydi:

"We thoroughly condemn terrorist rocket fire from Gaza into southern Israeli towns & cities and call on both sides to restore calm." 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...