11 Ocak 2011 Salı

SENİ SEÇTİM KOMPELA!


steve kompela'yı hatırlıyor musunuz? türkiye'ye - yanılmıyorsam antep'e - futbolcu olarak gelmiş, futbolcu olarak yakalayamadığı şöhrete "sirk hayvanı" olarak erişmişti. televoleler'in, futbolla magazin yavşaklığını harmanlayarak hayatımıza girmeye başladığı dönemde "akın akın kompela" programıyla "en sevimli zenci" ilan edilmişti. biz en çok kompela'yı sevmiştik.

kompela, "pezevenk" demeye çalışıyor, diyemiyor, televizyon karşısındaki insanların suratlarında acımayla karışık bir sırıtış peydah oluyordu. "sevimli"ydi kerata. "zenci" dediğin sevimli olmalıydı, insanı güldürmeliydi. "zenci"liğin hakkını en çok kompela verdi, hakkıydı sevilmek, biz en çok kompela'yı sevmiştik.

"zenci"ler sadece "komik" değil, fiziksel açıdan "üstün ırk"tı. hoş "kafaları pek çalışmıyordu", ama olsun en hızlı onlar koşar, en yükseğe onlar sıçrar, futbolda orta sahayı onlar süpürürdü. "zenci önlibero"suz takıma takım demedik. teorilerimiz bile vardı, pek bir bilimseldik. "zenci"lerin kas yapısı bizimkinden farklıydı. hem o kadar sene kölelik, ağır bedensel çalışma, kuşaktan kuşağa genlerini güçlü kılmıştı. aptaldık, hem afrikalılar'ın köle olmadığını, hem de kölelerin yaşam koşullarının çoğunlukla, güçlenmelerine değil, sağlıklarının çöküp en kısa sürede ölmelerine yol açtığını bilmiyorduk.

"zenci"ler sadece gördüğümüz kadarıyla değil, görmediğimiz kısımlarıyla da "üstün ırk"tı üstelik: penisleri yılan ölüsü gibiydi. böylece hem bir fiziksel üstünlük efsanemiz daha oldu, hem de yüzümüzde yavşak bir sırıtışın yayılmasına yol açacak üçüncü sınıf "zenci siki" espirilerimiz. artık bir taşla iki kuş vurabiliyorduk.

biz hiç ırkçı değildik. "zenci"leri "kökler" dizisiyle tanımış, o mazlum hallerine vurulmuştuk. amerikan emperyalizminin kurbanlarıydı onlar. ve biz mazlumu, kurbanı pek severdik. kardeşlerimizdi "zenci"ler. memleketin solcusu bile bunu böyle bildi. öyle kürt'e, yunan'a, ermeni'ye yamuk yapılabilirdi memlekette, ama "zenci"ye asla. biz onları "kökler"le sevmiştik. onlar bizim sevimli, güçlü, yılan ölüsü penisli kunta kintelerimizdi.

biz, onları mazlum görüp severken, sağolsunlar onlar da bizi yalnız bırakmadılar. bizi, türk olarak değil, ama müslüman olarak pek bir sevdiler. köleliğe ve ırkçılığa karşı arapça isimler aldılar, el-şahbaz, ebu-cemal oldular. yazık ki, emperyalist avrupalılar'dan çok önce gelip, karaderili insanları ilk köleleştirenlerin müslüman araplar olduğunu, arapça'nın "siyah köle" anlamına gelen sözcüklerle dolup taştığını bilemediler.

çok eğlendik biz "zenci"lerle. hep espiriler yaptık, çok güldük. avrupalılar, bizimle dalga geçemezdi tabii, nihayetinde biz de "beyaz"dık. ama sevgili kunta kinte, inan bizi çok güldürdün, allah da seni güldürsün. hem bizim kötü bir niyetimiz yoktu, sadece biraz eğlenmek istiyorduk. hem biz, sizi "kökler"le tanımış ve de çok sevmiştik.

sonra bir gün bizim yaşadığımız topraklara geldiniz. yatıya kalmak değildi niyetiniz, batıya, daha batıya gidecektiniz, öyle bir gelip geçiyordunuz. ama misafirliğiniz beklediğinizden uzun oldu. tabii bizim misafirperverliğimizin de bir sınırı vardı. yine de televizyonlara çıkardık sizi, herkese nasip olmaz. hepinizi uyuşturucu satıcısı yaptık bir çırpıda. ve en iyi yaptığımız şeyi yaptık, alışkındık ne de olsa, güldük ağlanacak halinize. ama kötü bir niyetimiz yoktu, sadece biraz eğlenmek istiyorduk. ırkçı olan avrupalılardı, biz sizi seviyorduk. karakollarda öldürdük birkaç "zenci"yi, her şeyin olduğu gibi sevginin de azı karar, fazlası zarardı.

sonra bir gün en modernlerimizden, en "beyaz"larımızdan biri, içinizden biri için "bu nedir hocam? tekneyle gelen arkadaşlardan mı?" diye sordu. ve suratlarımıza yine o yavşak sırıtış yayıldı. tencere yuvarlanıp kapağını bulmuştu. "tekneyle gelme"nin tacizle, tecavüzle, açlık, hatta çoğu kez ölümle eşanlamlı olduğunu bilmiyorduk ya da unutmuştuk. biz ırkçı değildik avrupalılar gibi, sadece biraz gülüp eğlenmek istemiştik. hem kötü bir niyetimiz yoktu, biz sizi çok sevmiştik.

4 yorum:

Unknown dedi ki...

80'lerde çocuk olmak da böyle bir şey sanırım.. ırkçılığı hepimiz zenciler üzerinden öğrendik ve memlekette kürt olduğunu mesela, 15 yaşımda farkettim.

ve aslında en kötüsü bu esprilere gülen birçok kişinin yaptıklarının ırkçılık içine girebileceğini hayal bile edemiyor oluşu...

ellerine sağlık..

koala dedi ki...

Outlaw, ben hadisenin Emenike üstünden tartışılmasına karşıyım. Üç maymunu oynayıp, bu ülkedeki ırkçılığın sınırlarını görmeyeceksin sonra "Emenike'ye sahip çıkalım" diyeceksin. Eyvallah, tabii ki Emenike'ye de sahip çıkacağız ama ülkede hemen her yabancıya yönelik ırkçılığı ne yapacağız?
Türk halkı ırkçıdır, bununla ilgili onlarca atasözü ve deyim vardır. Hepsine güler geçeriz, yeri geldiğinde kullanırız.
Eğer ırkçılıkla mücadele edilecekse önce okullardaki tarih kitaplarından başlasınlar. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, iktidar gözetmeksiniz ırkçılık pompalıyor Ermenilere, Yunanistanlılara, Bulgaristanlılara, Almanlara, İngilizlere.
Her millete karşı 'eşsiz' ırkçılık örneklerimiz var.

Yazı yine şahane olmuş...

Alfonker Tapir dedi ki...

Hah, hay Allah, Koala Başkanla burada da buluştuk.

Abi, "ülkede hemen her yabancıya yönelik ırkçılığı ne yapacağız?" ne yapacağızı var mı?! Yazacağız, çizeceğiz, meselelere sahip çıkacağız, ne ne yapacağıdık?

Karakol'da Festus'u mu öldürdüler? Unutturmayacağız.
Bursa Tribünü "Ermeni'ler Beşiktaşlı!" mı dedi? Gündemden düşürmeyeceğiz.
Bir politikacı "onun zaten anası Ermeni" mi dedi? Haddini bildireceğiz, elimizden geldiği kadar.

Bu işler, birikir hacı. "Türkiye ırkçılığına topyekün savaş açmazsan, tekil olayları gündeme getirmenin bir manası yoktur." lakırdısı, maalesef külliyen yanlış.
Zira Türk ırkçılığına karşı topyekün savaş, tam da bütün bu tekil olayları gündemden indirmeyerek yapılır; başka türlü değil.

"Üç maymunu oynayıp, bu ülkedeki ırkçılığın sınırlarını görmeyeceksin sonra 'Emenike'ye sahip çıkalım' diyeceksin." lafını da hiç anlamıyorum harbiden hafız.

Nasıl bir otoriteyle Emenike mevzuunda kelam edenlerin daha önce Türkiye ırkçılığı hususunda 3 Maymunu oynadıklarını buyuruyorsunuz, meraktayım.

Porco Rosso dedi ki...

bence biz bir süre bir şeyleri sevmesek bu ülke daha iyi olacak. yok lan şaka şaka. biz ne yapsak bu ülke adam olmaz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...