9 Ocak 2011 Pazar

DÜNYA SENİNLE DAHA GÜZEL!


70 yıl barış, 70 yıl kardeşlik, 70 yıl adalet, 70 yıl vicdan.... joan baez 70 yaşında...

esmer teni nedeniyle dışlanan, diğer çocukların oynamak istemediği bir kız çocuğu. çocukluğunda tanıştığı ırkçılığı asla unutmayacak bir kız çocuğu. iskoçyalı annesinin değil, meksikalı babasının rengini almış bir kız çocuğu, sanki daha doğarken hep dışlananların, kaybedenlerin, ezilenlerin yanında olacağını anlatmak ister gibi.

quaker anne-babasından inançlarını değil, ama toplumsal adalet duygusunu ve şiddetten nefret etmeyi; çocukluğuna eşlik eden klasik müziği ve piyanoyu değil, ama müziğe olan aşkını aldı. 8 yaşında teyzesiyle birlikte gittiği konserde dinlediği pete seeger'ın etkisiyle gitara vuruldu. 1957 yılında ilk gibson'ını eline aldığında çoktan martin luther king'in sesini duymuş, çocukluğundan beri yaşamına eşlik eden ırkçılığın kader olmadığını kavramış, şiddete karşı nefretini savaş karşıtı eyleme dönüştürmüştü. 16 yaşında öğrendiklerini bir daha unutmadı. nedensiz değil "forever young"ın joan baez'e yetmişinde ilk günkü kadar yakışması...



yaşam, baez'e kendini tanıtmaya devam etti: 16 yaşındayken okuldaki atom saldırısı tatbikatına katılmayı redderek, sığınağa gitmek yerine sınıfta kalarak kitap okumayı seçtiği için cezalandırılan genç joan'ın hayat bilgisi, güzel bir dünya uğruna verdiği mücadele mahpuslukla ödüllendirildiğinde daha da pekişecekti kuşkusuz.

martin luther king'in "I have a dream" diyen sesinin washington'da yankılandığı gün, joan baez, king'in hayalinin gerçek olacağını haykırıyordu: "we shall overcome"!




joan baez bir kez daha "biz kazanacağız" dediğinde berkeley'de akademik özgürlükler için mücadele eden öğrencilerin yanındaydı. ya da kaliforniya'da césar chávez önderliğinde haklarını arayan göçmen tarım işçileriyle omuz omuza kavga veriyordu.

1963'te vietnam'daki emperyalist savaşa karşı vergi boykotu kampanyasına destek verip, vergisinin yüzde altmışlık bölümünü ödemeyeceğini açıkça duyururken, aynı zamanda konserlerinde de abdli genç erkekleri askerden kaçmaya ve vicdani redde davet ediyordu.  savaş karşıtı harekette oynadığı aktif rol nedeniyle 1967 yılının bir ayını hapiste geçirmek zorunda kaldı. joan baez, 1972 noelinde kuzey vietnam'ı ziyaret eden abdli barış grubunun katılımcıları arasında hanoi'nin amerikan uçakları tarafından 11 gün boyunca aralıksız bombalanmasının birebir tanığı olacaktı. 1975'te vietnam savaşı'nın son bulmasının ardından yapılan "the war is over" yürüyüşünde yine baez'in sesi new york sokaklarında yankılanıyordu...



baez, vietnam savaşı'nın sona ermesinin ardından köşesine çekilmek yerine dünyada gördüğü adaletsizliklerin karşısına dikilmeyi sürdürecekti. gay ve lezbiyen haklarından insan hakları ihlallerine, idamdan doğanın tahrip edilmesine kadar birçok konuda sözünü esirgemedi. neyi destekleyip, neye karşı çıkacağınının kararını vicdanının sesine bıraktığından, dosttan çok düşman edindi. joan baez, 1979'da kamboçya'daki insan hakları ihlallerine, 1989'da çin'deki tiananmen meydanı katliamı'na karşı sesini yükselttiğinde amerikan solunun büyük bir bölümü için bir "hain"di. ama o hesabını onlara değil, vicdanına verecekti. abd, ırak'a her saldırdığında karşısında baez'i bulacaktı. uzak diyarlardaki insanların yaşam hakkını savunan herkesi "vatan haini" ilan eden linçe boyun eğmeyen joan, çin'deki, kamboçya'daki katliamların duyulmasından korkan "solcu"ların öfkesinden mi korkacaktı.

2008 seçimlerinde obama'yı desteklediğini açıkladı joan baez. bilseydi gerçekleşenin martin luther king'in rüyası değil, sam amca'nın yeni bir oyunu olduğunu, yapmazdı elbet. diğer insanlara değil, ama vicdanına anlatamayacağı bir şey vardı artık hayatında.

joan baez 70 yaşında. ve daha önünde mücadele edilecek yıllar var. eminim ki, obama'yı desteklemesi hakkında duyduğumuz son şey olmayacak...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

sadece vicdanla karar veren bi gün mutlaka yanılır.karar esas akilla verilir.ancak daha önce de başkalarıyla ters düştüğü oldu.bu tercihinin vicdansizlik olduğunu söylemek insafsızlık.bi de çok demode bi müzik yapıyor.dylan vb gibi kendini yenilemedi

Erol dedi ki...

Joan Baez dinlemediğiniz belli. özellikle son 3 albümünü dinlemenizi tavsiye ederim.Demode müzik sadece popüler müzikte olur. Bazı sanatçılar ve tarzları asla demode olmaz çünkü modayı takip etmezler. ayrıca eğer verilen bir karar içinde vidan yoksa o karar talihsiz bir karardan öte bir şey olamaz. maalesef vicdan,merhamet duygularının hızla kaybedildiği ülkemizde sizin gibi düşünen insanların artmasıyla karar adı altında yapılan hataların cezasını vicdan taşıyanlar çekiyor. Dylan mı? parçalarını Joan Baez yorumlamasaydı Dylan olmazdı.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...