16 Nisan 2011 Cumartesi

"AĞABEYLER"


aşağıdaki metin ruşen çakır'ın "ayet ve slogan - türkiye'de islamcı oluşumlar" adlı kitabından alıntı. çakır, 80'lerin ikinci yarısında yayınlanan islamcı dergi "girişim"in genel yayın yönetmeni ve başyazarı mehmet metiner'in varolan islamcı grupların durumuna dair analizini özetlemiş. ne yazık ki metiner'in yazdığı orjinal metne ulaşmam - kitapta sayı, sayfa vs. belirtilmediğinden - çok zor olduğu için çakır'ın özetini buraya aktarıyorum. mehmet metiner'in analizi, islamcılar açısından geçerli olmanın ötesinde radikal sol için de yazıldığı zaman olduğu gibi bugün de geçerli olduğundan güneşli pazartesiler'de paylaşmayı uygun buldum...

"müslümanların değişik grup ve cemaatler etrafında toplanmaları doğal, hatta islami hareketin gelişimi için şarttır. ancak türkiye'deki islami gruplar, bu grup gerçekliğinden bağnaz grupçuluğa varmışlardır. herkes kendisini islami hareketin merkezine oturtuyor. birliğin ancak kendi etraflarında mümkün olabileceğini söylüyor. kimse eleştiriye tahammül etmiyor. kendi dışlarındakilerin de bazı konularda doğruyu savunabileceklerini kabul etmeyip, onların hep yanlışlarını arıyorlar. sonuçta kendileri gibi davranmayanları inkar edip 'batıl' damgası vuruyorlar. bütün bu yanlışlıklar tahakküm hırsından kaynaklanmaktadır. bu hırs sıklıkla, insanlara hükmetmek, onların düşüncelerine, davranışlarına yön vermek isteyen grupların lider kadrolarında, 'ağabeyler'de gözlemlenir. onlar, uygun görmedikleri değişiklik ve yeniliklere karşı durmaya çalışırlar. bağlılarının neyi okuyup, neyi okuyamayacağına, kimlerle konuşup, kimlerle konuşamayacağına kendiler karar vermek isterler. bu konumlarını sağlayabilmek ve koruyabilmek için 'ağabeyler' kendilerini 'masum' (günahsız, yanılmaz) olarak göstermeye çalışırlar. 'üstün insan' konumlarını inandırıcı kılmak için 'iyi insanların, iyi ve güzel olan herşeyin geçmişte kaldığı' görüşünü beyinlere kazırlar. yani 'iyiler göç etmiş' geriye hep 'kötüler kalmış'tır. kendileri ise bu kötülerin en iyisidir." 
(siyasi bir ideoloji olarak değil, bir tavır olarak) muhafazakarlığın dili, yöntemleri her yerde aynı demek...

2 yorum:

Gorki dedi ki...

Evet, bağnazlık sağı solu yoktur maalesef.. Ve sol niçin birleşemiyor, niçin büyüyemiyor sorusunun da cevabı oluyor aslında biraz.. Solda da bu bağnazlık var ve temel savunuların tersine icraatlar söz konusu.. Özgürlük savunulurken kendi içinde özgür olmayan, eşitlik savunulurken kendi içinde eşit olmayan örgütlenmeler bizi bir yere götüremiyor..

ozdmroz dedi ki...

Ankara'da okurken yurt'ta kalıyordum bu abilerden bir tane vardı, bir gün şu sözlerine tanık oldum. "şimdi kardeş sen yurttan kızılay metrosuna kadar yürüdüğünde bile kızlara bakmadan yürürsen allahu teala sana çok sevap yazacaktır. Litfen buna dikkat edelim, etraftaki günahkarlara bakmayalım" aynen böyle idi :)ama kendisi kesmedik türbanlı hatun bırakmazdı :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...